Batı medeniyeti

Batı medeniyetini tanıyalım...

 Sırf müslüman oldukları için çoluk, çoçuk, yaşlı, kadın demeden Avrupanın göbeğinde katledilmelerine göz yumuldu. Avrupalı barbarlar buna izin verdi. Dünyanın gözleri önünde ve Birleşmiş Milletlere bağlı Hollanda'lı askerlerin müsadesiyle yapılan katliam Bosna katliamı ;
1995 yılının Temmuz ayında Sırp güçleri sistematik olarak yürüttükleri katliamlarda sadece Srebrenitsa’da beş gün içinde 8.372 Boşnak’ı öldürdü, yüzlerce kadın ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz etti. Bir gün içerisinde 20.000’in üzerinde mülteci Srebrenitsa’dan zorla çıkarıldı.
Dünyada Soğuk Savaş döneminin sona ermesinin ardından yaşanan gelişmeler altı federe cumhuriyetten oluşan Yugoslavya’nın da dağılmasına neden oldu. Yugoslavya’yı meydana getiren cumhuriyetlerden biri olan Bosna, 1992 yılının Şubat ayında yapılan bir referandumun ardından bağımsızlığını ilan etti. Ancak Bosna’nın bağımsızlık kararını tanımayan Sırplar, Saraybosna’yı kuşatma altına alarak üç buçuk yıl süren Bosna Savaşı’nı başlattılar.
1995’in Temmuz ayında Srebrenitsa’da Sırplar tarafından 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yaşanan en büyük soykırım gerçekleştirildi. Sırp kuvvetleri Srebrenitsa’da beş gün içinde 8.372 Boşnak’ı öldürdü, yüzlerce kadına ve küçük yaştaki kız çocuğuna tecavüz etti. Bir gün içerisinde 20.000’in üzerinde mülteci Srebrenitsa’dan zorla çıkarıldı.
1992-95 yılları arasında sistematik olarak yürütülen büyük çaplı bir etnik temizliğe maruz kalan Bosna’nın doğu yakasında, tüm dünyanın gözleri önünde, Sırp kuvvetleri Boşnaklara karşı her türlü savaş suçunu işledi.
Srebrenitsa Katliamı
Sırp saldırılarından kaçan binlerce Boşnak, BM tarafından “güvenli bölge” ilan edilen ve 400 Hollandalı barış gücü askeri tarafından korunan Srebrenitsa’ya sığındı. Sığınmacılardan yaklaşık 25.000’i, barış gücü askerlerince Srebrenitsa’ya birkaç kilometre mesafedeki Potaçari’de bulunan bir akü fabrikasına yerleştirildi. Fabrikadaki savunmasız binlerce Boşnak, Hollandalı askerlerce 11 Temmuz 1995’te Ratko Miladiç, nam-ı diğer “Sırp Kasabı”, komutasındaki Sırp askerlerine teslim edildi. Askerler 12 yaş üstü tüm erkekleri bir yana, kadınları da diğer yana ayırdılar. Kadınlara tecavüz edildi, erkekler ise kamyon ve otobüslere doldurularak ölüme götürüldü.
Srebrenitsa’daki kıyımdan Tuzla’ya kaçmaya çalışan 12.000’i aşkın Boşnak, dağlık güzergâh üzerinde pusu kuran keskin nişancı Sırp askerleri tarafından âdeta tek tek avlandı. Dağlardaki bu zorlu kaçış yolundan yaklaşık 3.000 kişi sağ olarak Tuzla’ya ulaşabildi. Srebrenitsa’dan Tuzla’ya uzanan yolda 10 gün içerisinde 10.000’den fazla kişi katledildi. Srebrenitsa’da yaşanan bu katliam Avrupa’da hukuksal olarak belgelenen ilk soykırım olarak tarihe geçti.
Bunları unutanın kalbi kurusun... Bosna Türkiye'dir, Türkiye Bosna'dır.

Şehitlik ! Şehitlerimiz !


Şehitlik ! Şehitlerimiz !

Söylemeden Edemeyeceğim... Aslında bağırmadan edemeyeceğim bu gerçeği.. acaba ne oldu bize ki böyle tanelerin güneşte kavrulması gibi birbirimizin derdine derman olamayacak hale geldik... Şehitler bizim şehitlerimiz ölenler canını bu vatan uğruna feda edenler bu vatanın bu ülkenin evladı... illa başımıza gelince mi bir yakınımız şehit olunca mı yoksa ateş tam da ocağımıza düşünce mi ahu vah etmeye başlayacağız, ağıtlar yakıp tepkilerimizi terör örgütüne ve ihmali olanlara mı bağıracağız ? Neden şimdi değil !? Neden hemen değil !? çıkmıyoruz ki kafalarımızın dışına, birlik olamıyoruz ki şu kara günlerde... Yan efendim hadi terör örgütünü lanetlemeye gidiyoruz dediğimde benim şehidim mi !!!??? diyemeye müsait, potansiyeli olan adamlar var bu ülkede. kanı bozuk, ruhu bozuk, soyu bozuk insanlar bunlar... vurdum duymaz ama bir gün vurdurulup da duyurmaya çalışırlar seslerini... Vatan evlatlarına ağlamadığı zamanları hatırlayarak ağlamaya başlarlar bunlar. işte o zaman anlarlar herşeyin teklikle olmadığını ve bencilce. Ben ben ben BEN demiyeceksin kardeşim. Sen sensen O da O yani ne var bir olsanız. sürümüzü dağıtmaya ne hakkımız var ne güzel ülkemiz şu günlerin tam ortasında... zorluk zamanlarımızda da bolluk zamanlarımızda da. Ama insanlarımızın gözleri siyahlanmış karalara bürünmüş zihinler ve tek noktaya şahsa kin besler olmuşuz. halbuki şahıstan ziyade fikirlere karşı çıkılmalı onlar çürütülmeli. fikirler insanları güçlü kılıyor onların başını ezmeli fikirlerin sonra fikiracezelerin değerli dostlarım... Her gün farklı bir yerden Vatan evlatlarımızın ölüm haberleri geliyor. gururumuzdan önce öfkemiz kabarır oldu artık halk olarak... bunlara dikkat çekilmeli. halkımız savaşsa savaş diyecek noktaya gelmeden, bir şeyler en güzel şekliyle yapılmalı, yapılmalı ki bu kalleşliği kökünden atabilelim kendmizle hemhal olabilelim ve doğruyu suskunluğumuzdan söküp alabilelim. ve en önemlisi hepimiz birlik olalım. bu vatan hepimizin. ve hepimizin olarak kalacaktır vesselam ! Saygı ve sevgilerimle...

Editör: Tekin Eroğlu

Blog Nedir ?

Blog Nedir ?

Yakın zamana kadar birçok kişinin kavramsal olarak yerine oturtamadığı “blog” hakkında hala soru işaretleri olabilir. Bu yüzden bir blog’u kullanmaya başlamadan evvel neyi kullandığımızı bilmemiz gerektiğini düşündüm. Yani kısaca BLOG NEDİR?

BBS (Bulletin Board System)’lerin torunu olan Blog özünde kavram olarak web-log kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İnternette yaptığınız gezilerde hangi sayfaya girip neler gördüğünüzü ve ilginizi çeken bölümleri bir seyir defterine not eder gibi not edip yazdığınız hatta bu gördüğünüz yerdeki resimleri de eklediğiniz sayfalar topluluğudur. Devamlı Weblog! Weblog! ifadesinin kullanılıp konuşma dilinde baskının We-blog şeklinde vurgulanmasından dolayı zamanla “we” hecesi düşmüş ve devamlı kullanılan dillerden düşmeyen “blog” kavramı oluşmuştur. Tabii teknik bir terim oluşunca onunla uğraşanlarında ve bu işle ilgili yapılan işlemlerinde terimleri hemen hazır olmakta. Nitekim bu işle uğraşanlara “blogcu – blogger” ve blog üzerinden metin yazıp gönderme işlenmede “bloglama – blogging” denmiştir.
10 yıldan fazladır kullanılan blog günden güne tasarımları ön ve arka yüz kavramları ile teknolojinin her yüzünde olduğu gibi farklılıklar göstermiştir. İlk başlarda sadece internette dolaşırken hoşumuza giden metinleri ve linkleri kişisel sayfamıza ekleniyordu. Bunu da kodlamadan anlayan kişiler yapabiliyordu. Blog kavramı ile birlikte ortaya çıkan blog-yayınlama (blog publishing) aracı, birçok kullanıcıya teknik bilgi bilmeden kişisel blog sayfalarını oluşturma imkanı verdi. Blog kavramı ortaya çıkması ile birlikte blog-yayınlama araçlarının kullanımını ücretsiz verip sadece üye kazanma peşinde olan birçok site açılmaya başladı. Bu sitelerin en eskilerinden olan Technorati'nin bu gün blog sayfa sayısı 55 milyonu geçmiştir. Günde 30.000 - 40.000 blogun yaratıldığı bu ve benzeri büyük blog portalları sayesinde blog kavramının bütün internet kullanıcılarına ulaşması kaçınılmazdır. Üstelik zamanla bu ulaşım tek bir blog sayfası ile değil birçok blog sayfalarının oluşturduğu blogsal sayfa topluluklarını da getirecektir. 

Blog ve Yazılan Konular
Bloglar birçok konudan bir sürü farklı içerik ve resmi içerisinde barındırabilir. Bu o blog sahibinin isteğine ve o blog yapınsın belirlediği standartlara göre değişiklik gösterir. Önemli olan blog içinde yazılan konuların bir bütünlük ve uyumluluk göstermesidir. Peki, hep aynı konudan mı yazılacak? Hayır !!! Farklı konulardan da yazsanız bu sefer de uyumsuzluğun getirdiği uyumluluğu yakalarsınız.

Neden Blog?
İnsanlar site açmaktan çok blog açmaya daha doğrusu blog ile uğraşmaya iten birçok sebep vardır. Özellikle kişisel sayfalarda toplu blog hizmeti veren blog portallardan hizmet alanların sayısı hiçte yadsınamayacak kadardır. Bunun hiç şüphesiz en önemli sebeplerinden biri bir site açmak için verilmesi gereken domain ve hosting gibi ücretlerden kurtulmak olarak gösterilebilir. Tabii buna kolay kullanılabilir ve hiç teknik bilgi bilmeden güncelleme yapılan içerik yönetim sistemlerinin de sadece ücretsiz üyeliğe eklendiği düşünüldüğünde gösterilen ilginin hiçte sebepsiz olduğu söylenemez. Yine bu sistemlerin sabit yapıda bir görünüş değil kullanıcıların zevkine göre sundukları farklı şablonlardaki sayfa yapıları blog kullanımına gösterilen ilgiyi kat ve kat arttırmaktadır. Peki, sadece onların verdiği şablonlar mı hayır! Kendi yaptıklarınızı da ekleyebildiğinizden, bir sürü sayfa tasarımları ve alternatif çözüm ve resimler ortalıkta kolaylıkla dolaşmaya ve gösterilen ilginin artmasına sebep olmaktadır. Son olarak bunlara karşılıklı blog linkleri de eklendiğinde hiç kullanmayan kişilerin de başkalarından görüp blog havuzuna dalma isteklerini arttırdığı bir gerçektir.

Blog Kullanırken
1. Amacınızı belirleyin:
2. Okuyucularınızı tanıyın:
3. Gerçekçi olun:
4. Sitenizi sık sık güncelleyin:
5. Blogunuzu halka tanıtın : 6. Kaynaklarınıza link verin:
7. Diğer bloglara link verin.
8. Sevdiğiniz konular hakkında yazmaya çalışın:
9. Sabırlı olun: 


KALLEŞ TERÖRİSTLERE PASİNLER TOKADI

KALLEŞ TERÖRİSTLERE PASİNLER TOKADI

Erzurum’un Pasinler ilçesinde gece geç saatlerde terör örgütü mensuplarınca İlçe Emniyet Müdürlüğüne roket atarlı saldırı yapıldı.

Erzurum’un Pasinler ilçesinde gece geç saatlerde terör örgütü mensuplarınca İlçe Emniyet Müdürlüğüne roket atarlı saldırı yapıldı.
Edinilen bilgilere göre; bugün saat 01.40 sıralarında Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne terör örgütü mensuplarınca roket atarlı ve silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı sonrası çatışma yaklaşık yarım saat sürdü. Sıcak çatışmanın ardından Erzurum’dan gelen özel harekat polisleriyle İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce ilçede geniş çaplı operasyonlar başlatıldı.
Olay sonrası Pasinler Kaymakamlığı sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, saldırı sonrası her hangi can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. Olay yerine giden Erzurum Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, saldırı hakkında bilgi alarak, arama çalışmalarına katıldı.
Öte yandan çatışma seslerini duyan vatandaşlar, İlçe Emniyet Müdürlüğüne koştu. Yaklaşık bir saat Emniyet Müdürlüğü’ne yakın bir yerde bekleyen vatandaşlar, polis memurlarına “Yapılabilecek bir şeyimiz varsa söyleyin yapalım. Canımız bu devlete kurban olsun.” diyerek emniyet mensuplarına moral verdiler. Daha sonra polisin dağılmalarını istediği vatandaşlar Emniyet Müdürlüğü’nden ayrıldılar.

KAYMAKAMLIKTAN İLÇE HALKINA TEŞEKKÜR
 
Pasinler’de 15.08.2015 tarihinde saat 01.40 sularında terör örgütü mensupları tarafından İlçe Emniyet Müdürlüğümüze yapılan roket atarlı saldırı sonucunda her hangi can ve mal kaybı yaşanmamıştır. Çıkan çatışma sonrası İlçe Emniyet Müdürlüğümüz ekipleri ve özel harekat polislerimizce ilçede geniş çaplı operasyonlar başlatılmıştır.
Roket atarlı saldırı sonrası ilçe halkımız da devletinin yanında olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ülkemizde ve bölgemizde oynanmak istenen bölücülük oyuna vatandaşlarımız gelmemiştir ve gelmeyecektir. Duyarlı halkımıza duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz.”


Cemaat kanalında SKANDAL HABER !!!

Cemaat kanalında PKK'lılar şehit olarak gösterildi

Bugün TV'nin haberinde öldürülen teröristlerle ilgili kullanılan "şehadet" ifadeleri dikkat çekti.


Bugün TV'nin Sultanbeyli'de polis merkezine bombalı saldırıyı düzenleyen ve Beyazıt Çeken'i şehit eden PKK'lı 3 teröristin kimliklerinin tespit edildiğine ilişkin skandal bir haber yayınlandı.

Haberde teröristlere ilişkin bilgiler gösterilirken, "şehadet tarihi" kısmı dikkat çekti. Kanalın hiçbir hassasiyet göstermeden bu görüntüleri yayınlaması tepki topladı.


Tüm Türkiyemizin zor günler geçirdiği, şehitlerimize ağladığımız şu günlerde birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışan vatan hainlerini M.vesselam Haber Ekibi olarak LANETLİYRUZ. !!!

Haber: MV

Gazetelerde Bugün | 15 Ağustos Cumartesi

Gazetelerde Bugün | 15 Ağustos Cumartesi

Hürriyet: Ya Bahçeli ya Saray

Sabah: Cibilliyetlerinin ne olduğu görüldü

Vatan: Sistem Değişti

Zaman: MEB'in hukuksuz uygulamaları Danıştay'da

Cumhuriyet: İmralı'ya giden bakan kim?

Taraf: Yetki gaspı


1. Hürriyet: Ya Bahçeli ya Saray


2. Bir Seçim 7 Soru
3. Cibilliyetlerinin ne olduğu görüldü

4. Beni Başkan Yapın
5. Sistem Değişti


M.vesselam Haber Ekibi